Papatya çayı: Alerjiye karşı

Sarı gövdesi ve beyaz yaprakları ile doğadaki en güzel çiçeklerden biri olan papatya, aynı zamanda sağlık üzerinde de birçok olumlu etkiye sahiptir. Ancak papatyanın toplanma ve kurutulma şartlarının bu olumlu etkiler üzerinde önemli bir yeri bulunur.

Mayıs-haziran aylarında çiçek açan papatya, öğlen saatlerinde sapsız olarak toplanır ve gölgede kurutulur. Papatyanın faydası bitkinin toplanması ve kurutulma şartlarına göre değişiklik gösterir. Yanlış uygulamalar bitkilerin etkinliklerinin azalmasına yol açabilir. Örneğin papatya çiçeği, toplanmasının üzerinden 1 yıl geçtiyse kullanılmasının herhangi bir faydası bulunmaz.

Mayıs papatyası bitki çayı, mide-bağırsak sistemi spazmları, gaz, hazımsızlık, şişkinlik sıkıntılarında etkilidir. İltihap giderici, alerji oluşumunu önleyici, mikropların gelişimini engelleyici ve yara iyileştirici etkiye sahiptir. Papatya bitki çayı cildin temizlenmesi, sivilce oluşumunun önlenmesi ve şişkinliğin giderilmesi gibi durumlarda etkindir. Hafif yatıştırıcı ve kas gevşetici etkisi nedeniyle rahat uyumayı sağlar. Yatmadan 30 dakika önce içilen papatya çayı kişiyi rahatlatabilir. İrritabl bağırsak sendromu, kramplar, hazımsızlık, gaz ishal ve kolik semptomlarını azaltabilir. Papatya bitki çayı adet döneminde krampları hafifletmeye yardımcı olabilir. Gastrit ve ülsere karşı kullanılır. Emziren anne ve bebekleri için de yararlıdır. Taze hazırlanan çayın ılıtılarak bebeğe verilmesi gaz çıkarmasına yardımcı olur. Ayrıca papatya bitki çayı hafif yatıştırıcı etkisi ile de bebeğin rahat uyumasını sağlar. Emziren annenin papatya çayı içmesi de bu olumlu etkiyi artırır. Farenjit, bademcik iltihabı, larenjit, ağız ve boğaz mukozası iltihaplarında gargara olarak kullanılması şikayetleri hafifletir.

Hazırlanışı: Çay olarak kullanımında 1 bardak taze kaynatılmış içme suyu içine 1 tatlı kaşığı papatya çiçeği koyun. Bardağın ağzını kapatarak 5-10 dakika demlenmeye bırakın. Günde 3-4 defa yemeklerden sonra içebilirsiniz. Etkisini yitirmemesi için kaynatmadan hazırlayın. Gargara olarak kullanımında ise, bir fincanın içine 2-3 çay kaşığı papatya çiçeği ve yarım bardak taze kaynatılmış su ekleyin. 5-10 dakika demlendikten sonra ılıtıp gargara olarak kullanabilirsiniz.

Related Posts

Beyniniz ne durumda?

Günümüzde yaşam süresi uzasa da buna paralel olarak alzheimer, parkinson gibi hastalıklar da artıyor… Pek çok insan 70-80’lerinde bunama sorunu yaşıyor. Dolayısıyla günümüzde ‘longevity’ (uzun yaşam) yaklaşımı kadar ‘nöro-longevity’ de çok önemli. Yani beynimizi de genç tutmamız gerekiyor…

Türkiye’de 13 milyon kişi aynı derdi taşıyor: Şimdi de iyileşmek için kola içip, patates yiyorlar

Türkiye’de yaklaşık 13 milyon kişinin mücadele ettiği bu nörolojik sorun, iş gücü kaybından sosyal izolasyona kadar pek çok olumsuz sonucu beraberinde getiriyor. Uzun süredir kesin bir tedavisi bulunamayan migrene karşı insanlar çareyi bazen ilaçlarda, bazen ise TikTok’ta gördükleri sıra dışı önerilerde arıyor.

Hep yorgun, kızarık gözleriniz mi var? Nedeni en yaygın hastalık olabilir

Kuru göz hastalığı, gözde batma, yanma, kızarıklık ve bulanık görme gibi belirtilerle yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Tunç, kuru gözün nedenlerini ve kişiye özel tedavi yöntemlerini anlattı.

Klima kullanımında en sık yapılan 5 yanlış: Siz de yapıyor olabilirsiniz

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, serinlemek için tercih edilen klimaların sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirterek, “Klimalar oda içerisindeki havayı alır, soğutur ve tekrar geri verir. İçerideki aynı hava devridaim olduğu için bir süre sonra o hava kirlenir” dedi.

Şifalı olduğu sanılan ‘acı su’ için uzmanından tüketim uyarısı

Trabzon’da halk arasında ‘şifalı su’ olarak bilinen ve ağzı yakan tadıyla dikkat çeken mineralli su kaynaklarına ilgi büyük. Ancak uzmanlar, analiz yapılmadan tüketilen bu suların sağlık açısından ciddi riskler taşıyabileceği konusunda uyarıyor.

Uykusuzluk mu, uyku eksikliği mi?

Uykusuzluk ve uyku eksikliği aynı şey değildir. Yatakta dönüp durmak da, hiç yatmamak da bedeni aynı ölçüde tüketir. 50 yaş üstünde uykunun süresi kadar kalitesi de düşüyor. Uyandığınızda yorgunsanız, uyuyor olmanız yetmez. Hâlâ uykusuzsunuzdur.