Sanatta her zaman daha iyisi var

 Hikâyenin en başına dönelim; piyano ve çello hayatınıza nasıl girdi?

– Jamal Aliyev: Bütün ailem müzisyen. Annem ve dedem çellist, babam keman sanatçısı, büyükannem piyanistti. İlk hocam dedemdi. 5 yaşında çello ile müzik eğitimine başladım.

– Ece Dağıstan: Ben 4 yaşındayken mahallemizde oturan yaşlı bir piyanist vefat ediyor. Piyano evden çıkarılırken babam görüp satın alıyor. Evde benden birkaç yaş büyük olan ablam ve abime de özel piyano dersi aldırmaya başlıyorlar, ancak onlar pek hevesli çıkmayınca bu sefer ben başlıyorum derslere. Nota öğrenmek ve fazla disiplinli bir hoca, küçük bir çocuk için pek cazip şeyler değildi. Ama ne duyarsam çalmayı beceriyordum. Yetenekli olduğum konusunda hemfikir olduklarında, ilkokulu bitirdikten sonra beni konservatuvar sınavlarına soktular. Bu tesadüf zinciri yaşanmasaydı müzisyen olur muydum bilmiyorum ama şu an sanat dışında bir konuya yönelemezmişim gibi hissediyorum.

 Bir eserin başarılı bir yorumunu yapmanın püf noktaları var mı?

– Jamal Aliyev: Hem performans sergilemek hem de beste yapmak sürekli çalışmayı ve disiplini beraberinde getiriyor. Benim için “Tamam, oldu” demek yok. Her zaman daha iyisi var çünkü. Ölçü, önce benim sonra da dinleyicimin yaptığım işten etkilenmesi.

– Ece Dağıstan: Önce eseri tanırım, okurum. Ardından fiziki çalışması başlar. Sadece iyi çalmayı becermek yetmez, eserin içselleşmesi gerekir. Bunun için de zamana ihtiyaç var. Dolayısıyla 10 sene önce, 5 sene önce veya bugün aynı eseri çalışınız arasında çok fark vardır. “Tamamdır” kısmı ise benim için imkânsız gibi. Hiçbir zaman tamam olmaz sanat, her zaman dahası vardır.

300 YILLIK BİR ÇELLO ÇALIYORUM

 Çelloda kendi sesini bulmak ve dünya çapında bir yorumcu olmak nasıl bir adanmışlık gerektiriyor?

– Jamal Aliyev: En önemli şey ton üretimi. Bir şarkıcının sesini en güzel şekilde çıkarması gibi çelloda da arşe ile en doğru tona ulaşmak çok önemli, bunun için çok çalışırız. Her çellistin kendine göre bir sesi vardır. Kim olduğunu bilmeden klasik müzikten anlayan insanlar “Bu Jamal Aliyev’in çalışı” diyebilir. Ben dünyanın en iyi çellolarından birini çalıyorum, 300 yıllık bir çello. Bu da bana elbette çok yardım ediyor.

 Birlikte müzik yaparken anlaşamadığınız ya da birbirinizi tamamladığınızı düşündüğünüz yanlar neler?

– Ece Dağıstan: Anlaşamadığımız bir konu yok. Jamal’ın sanatına çok güveniyorum. Tamamladığımız nokta şu olabilir; belki yaşım gereği organize olma ve plan yürütme konusunda biraz daha sabırsızım. Aklıma bir fikrin gelmesiyle hayata geçmesi arasındaki süre çok kısadır. Bu yanım, ikimize de yardımcı oluyor sanırım.

– Jamal Aliyev: Tabii ki çaldığımız yerlerde fikir uyuşmazlıkları olabilir. Bu durumlarda, ikimizin de istediği şekilde çalıp hangimizinki daha güzel tınlıyorsa beraber karar vererek devam ederiz.

VİYANA’DA ÖĞRENCİYKEN SALONU TERK ETTİM

 Hem ülkemizde hem de yurtdışında müzik eğitimi aldınız. Sizce müzik eğitiminin özü ne olmalı?

– Ece Dağıstan: İstanbul’a ilk taşındığım dönemde öğrencilerim olmuştu. Müziği öğretmekten ziyade sevdirmek önemli diye düşünüyorum. Etrafınızda da duymuşsunuzdur çocukken gitar dersi almış, piyano dersi almış, bugün bıraktığına pişman olan nice kişi. Dolayısıyla benim en değerli bulduğum şey, bunu o kişinin hayatının bir parçası haline getirtmek.

 Heyecanı yönetmek de bu işin bir parçası değil mi?

– Ece Dağıstan: Kiminin doğuştan stres düzeyi düşük. Benim başa çıkamadığım çok dönemim oldu. Hatta Viyana’da öğrenciyken sahneye çıkacağım an salonu terk etmişliğim de olmuştur. Ama şu an yaptığım müzik türü tolere edebileceğim kadar bir stres düzeyi barındırıyor.

‘DÜNYA ŞARKILARI’NIN KAYITLARI DEVAM EDİYOR

 Bundan sonraki projeler neler?

– Jamal Aliyev: Georgy Sviridov’un bestesi “The Snowstorm: Romance” teklisini yayınladık. Parça için çello-piyano olarak bir transkripsiyon hazırladık ve Atatürk Kültür Merkezi’nde Kemal Başbuğ’un yönetmenliğinde performans videosu olarak klibi çektik. 8 Ekim’de de Deniz Müzesi’nde “Bach İstanbul’da” projesi kapsamında konser vereceğim.   

– Ece Dağıstan: Yeni şarkılar ve konserler var. Geçen yaz başladığımız ‘Dünya Şarkıları’ projemizin kayıtları hızla devam ediyor. Benim için tam manasıyla bir hayal proje diyebilirim.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir