Son zamanlarda sosyal medyada bir espri var.
“Hafta sonu gezilecek en rahat yer neresi var?” sorusuna, “Beşiktaş defansı” cevabı geliyor.
İşte o parodi, gerçek.
Terzi elbise yaparken bir prova çizer, ona göre yapar.
Beşiktaş’ı bir terzi olarak düşünün. Bırakın elbiseyi, kendi söküğünü dikemiyor.
Tabii bu görüntünün nedenini tamamen Rıza Çalımbay’a yüklemek olmaz.
Şimdi transfer dönemi olsa acaba Rıza hoca bu oyuncuların kaçını alırdı?
Belki Chamberlain o kadar… O da 2. yarı sakatlandı.
Şimdi ilk yarıya bakıyorsunuz. Atılan golden sonra Beşiktaş’ın kalesinde gol göreceği o kadar belliydi ki, sadece dakikasını tahmin edemiyorduk. Sağ kanatta Oğuz, bir de ona destek olan Efe Can… Solda ise Yusuf. Her iki kanadı da telef etti. Gol de öyle geldi.
Tamam, hocanın kadroda suçu yok, ama oyun anlamında bu sıkıntılar onu da hatalı yapar. Rıza Hoca gol yiyinceye kadar bekledi. Oyun içinde önlemini almadı. Bas bas, “geliyorum” diyen golü sezemedi.
Ne Onur, ne Masuaku bu ataklara karşılık veremedi. Arkalarında kademe de olmayınca, Beşiktaş ilk yarı kaderine teslim oldu.
İkinci yarı Beşiktaş nerede hata yaptığını daha iyi anladı. Ama tabii koskoca 45 dakika heba edildi.
Önce daha hızlı oynamaya çalıştı Beşiktaş. Defans kanatları ise çıkmamayı tercih etti. Bu kadarcık önlem bile Alanyaspor’un kanat üstünlüğünü sona erdirdi.
Ama tabii dakikalar ilerledikçe Alanyaspor’un savunma direnci arttı. Bir de kaleci Ertuğrul gününde olunca baskı kuran Beşiktaş bir türlü gole kavuşamadı.
Bir de Efecan ile Yusuf oyundan çıkınca, Beşiktaş maçı kazanacağına daha da inandı. Ancak bu kez de organize olamadı. Oyuna giren Rachica ile Rebiç’in de hiçbir katkısı olmayınca ataklar doldur boşalta döndü.
Tabii bu arada kalesini de unuttu. Tam bir çaresizlik içine düştü.
Öyle bir ikinci gol yedi ki, bırakın Beşiktaş’ı hiçbir Süper Lig takımına yakışmayacak şekilde basit bir gol. Zaten sonra da maç bitti. Evlere şenlik 3. gol ise maçın tuzu biberi oldu.
Beşiktaş taraftarını anlıyorum. Sezon bir an önce bitsin istiyorlar. Ama daha çok var. Çekilecek kahır değil.
Ne diyelim Allah kolaylık versin.
Akılda kalanlar
Fatih Tekke: Geçen yıl yaptıkları ortada. Giderek de tecrübe kazanıyor. Dün elindeki bana göre kısıtlı kadroyu çok iyi kullandı. Beşiktaş’ın durumundan, defans zaaflarından çok iyi yararlandı. Bir oyun planı vardı, futbolcuları da disiplinli bir şekilde uyguladı. Bu galibiyet tamamen Fatih Hoca’ya yazar.
Ümit Öztürk: Ligimizin kendini harcayan hakemlerinden birisi. Oysa ondan ne kadar umutluyduk. Ancak üst üste yaptığı hatalar, bir hakemin asla girmemesi gereken toplara girince olanlar oldu. Bir kariyer düşüşe geçti. Dün çok iyi maç yönetti. Ama artık çok geç hocam dersek yanlış olmaz.